PVP SERVERLER FORUM
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
PVP SERVERLER FORUM

You are not connected. Please login or register

Peçeneklerin Rus ve Bizans ile Siyasi Münasebetleri

Go down  Message [Page 1 of 1]

CÉDRİC

CÉDRİC
Admin
Admin

Peçeneklerin Rus ve Bizans ile Siyasi Münasebetleri

Bölüm 1



Peçeneklerin en geniş sınır komşusu Kiyef Rus knezliği idi. 915'de knez İgor zamanında bu araziye ilk Peçenek akını yapıldı ve Peçeneklerin Ruslarla yanyana yaşadıkları 1036 yılına kadar, 121 sene içinde, 11'i büyük çapta olmak üzere akınlar tekrarlandı. Rus vakayinamelerine göre Peçenekler Rus kasabalarını yağmalıyorlar, halkı esir alıp götürüyorlardı. Yıllıklar buna benzer şikayetlerle dolu olmakla beraber, düşmanlık çok kere Rusların tecavüzlerinden veya Peçenek düşmanlarını korumaya kalkışmalarından ileri geliyordu.



Bazan da Peçenekler, Rus topraklarına birbirleri ile döğüşen knezler tarafından çağrılıyorlardı. İgor, 944'deki Kırım seferinde de Peçeneklere müracaat etmişti. Peçenek-Rus mücadeleleri, İtil ve Tuna Bulgarlarına karşı sefer açan, 965'de Hazar hakanlığını yıkan, Rusların "Büyük İskender'e benzettikleri, fakat Peçenek örneğine göre yetiştiği için "bir Peçenek başbuğu vasfında olan" knez Svyatoslav zamanında (946-972) kızıştı. Peçenekler 968'de Kiyef'i kuşattılar ve nihayet Bizans'la savaştan dönen Svyatoslav'ı aşağı Dnyeper'deki kayalıklara sıkıştırarak mağlup ve telef ettiler. Knez Vladimir zamanında da (972-1015), Rusların Peçenek arazisine nüfüz ederek müstahkem mevkiler kurmağa çalışmaları yüzünden mücadele şiddet kazandı.



Peçenekler bu teşebbüslere karşılık verdiler (992, 996, 1015 yıllarında). O sırada Ruslarla mücadele eden Polonya kralı Boleslav I (992-1025) ile de münasebet kurdukları anlaşılan Peçenekler bu suretle, Hazarlar ve sonraki Kumanlar gibi, Rusların Karadeniz'e inmelerine mani oldular. Bu da dolayısiyle Bizans menfaatlerine uygun düşüyordu. İmparator K. Porphyrogennetos eserinde "Peçenek'lerle mutlaka iyi geçinmek gerektiğini" kaydetmişti.



Peçenek-Bizans dostluğu, Ruslara ve Tuna Bulgarlarına karşı askerî desteğe ihtiyaç duyan imparator Konstantinos Porphyrogennetos'un güney Kırım'da Khersones'teki kumandanı aracılığı ile Peçeneklerle temas kurmak istemesi üzerine, 915'de başlamıştı. İstanbul'dan Peçenek başbuğlarına sık sık elçiler, hediyeler gönderiliyordu. Iki taraf arasında ticarî faaliyet de canlı idi. Bizans'dan gelen kumaş, baharat, boya ve Peçenek kadınlarının çok düşkün oldukları süs eşyası ve mücevherata karşılık balmumu, tutkal, kıymetli deri vb. satılıyordu. Fakat Peçenekler doğuda pek huzurlu değildiler. Kendilerini Volga ötesi yurtlarından çıkaran Uz (Oğuz)'lar batıya doğru ilerliyor ve geldikleri Oka-Sura çevresinde Peçenek doğu cephesine baskılarını arttırıyorlardı.

Bölüm 2



Neticede Peçeneklerden bir kısım 942-970 arasında Macaristan'a gidip yerleşirken, asıl kütle yavaş yavaş batıya kaymağa başlamıştı. 11. asrın ilk çeyreğinde Peçeneklerin Turla (Dnyester) boyuna ve bugünkü Besarabya'ya indikleri görülmektedir ki, Karadeniz düzlüklerindeki Peçenek hakimiyetini iyice zayıflatan bu durumdan yine Ruslar istifade ettiler. Knez Yaroslav, Normanlar, Slovenler ve Novgorodlularla takviyeli ordusu ile Kiyef civarındaki savaşta Peçeneklere ağır darbe indirdi (1036). Peçenekler adeta gözden silindi, aradaki siyasî münasebet kesildi.



Diğer taraftan İmparator Basileos II ("Bulgarokton")'un Bulgar işini hallettiği 1018 yılından beri Bizans'ın artık dış yardım isteği kalmadığı için, imparatorlukla Peçenekler arasında "devlet seviyesi"ndeki temaslar da sona ermiş bulunuyordu. Bu durum Peçenek akınlarını Balkanlar üzerine çekti (1026, 1035, 1036). Bulgaristan, Makedonya, Trakya tahrip edildi. Fakat Bizanslı tarihçi Kedrenos (11. asır)'a göre "Dnyeper nehrinden Pannonia (Batı Macaristan)'ya kadar Tuna'nın kuzey sahasını işgal etmiş olan" Peçeneklerin bir ara 11 boyunu kendi idaresinde toplamağı başardığı anlaşılan başbuğ Turak ile hakimiyet davasına kalkan diğer başbuğ Kegen arasındaki mücadele (1048) ve ikincinin Bizans'a sığınmasına yol açtığı Trakya akını felaketle neticelendi. Kegen Hıristiyanlığı kabul etmiştir.



Turak da savaşta esir düşerek Hıristiyan olmuştu. Bundan sonra bir yandan Peçenek-Bizans mücadelesi devam etmekle beraber, diğer taraftan Peçenek kütlelerinin Bizans sınırları içine (Bulgaristan'a) bekçi olarak yerleştirildiği, birçok Peçeneğin Bizans ordusunda hizmet aldığı ve bilhassa 1048'den sonra sayıları artan bu ücretli askerlerin Selçuklulara karşı Anadolu'ya gönderildiği bilinmektedir. Ancak, bunlardan imparator Konstantinos Monomakhos'un emri ile Üsküdar yakasına geçirilen 15.000 Peçenek atlısı, Bizans kaynaklarına (Kedrenos, Zonaras) göre, böyle bir vazifeyi kabul etmeyerek -Boğaziçi'ndeki gemiler kasten kaldırıldığı için- başbuğ Katalın'ın idaresinde atları üstünde boğazı yüzerek Rumeli sahiline çıkmışlar ve Tuna'ya dönmüşler (1050), daha sonra da 1071 Malazgirt muharebesinde Bizans ordusundaki bir kısım Peçenek kuvvetleri Türk soydaşları tarafına geçmişlerdir.



Bizans, doğudan Selçuklu Türklerinin baskısı altında idi. Onlara ancak onlar kadar savaşçı, onlar kadar cesur kuvvetlerle karşı koyabileceğini biliyor ve bunun için de ordusundaki Peçenek süvarilerine güveniyordu. Bu maksatla ordusundaki 15 bin Peçenek atlısını sallarla, gemilelerle Üsküdar'a geçirdi. Peçenek birliği Anadolu içlerine doğru sefere çıkacağını biliyor ama hangi düşmanla vuruşacağını bilmiyordu. Selçuklu soydaşları ile vuruşturulacaklarını öğrenince itiraz ettiler. İktidar için, kendilerine il tutmak için soydaşlarıyla savaştıkları olurdu ama, şimdi kime il kazanacaklardı ? Kimin kudretini arttıracaklardı ? "Biz soydaşlarımızla savaşmayız" diye Rumeli'ye dönmek istediler.


Bölüm 3


Fakat Bizanslılar Peçenek atlılarının geçişini engellemek için Boğaziçi'ndeki bütün gemileri, salları kaldırmışlardı. Peçenek Türkleri ise Rumeli'ye geçmeye kararlıydılar. Fazla düşünmediler. Şimdiye kadar hiçbiri nehri ne kadar coşkun,ne kadar geniş olursa olsun, köprü kurarak geçmemişlerdi. Atlarını, hem de üzerinden inmeden yüzdürmesini biliyorlardı.

Boğazı geniş bir nehir farzeden 15 bin Peçenek süvarisi atlarını denize sürdüler ve halkın şaşkın bakışları arasında, at sırtında yüzerek Rumeli yakasına geçtiler! Askerlerin atları yüreklendiren naraları ve at kişnemeleriyle Boğaziçi emsali tarihte bir daha görülmeyecek bir gün yaşadı. Halk giyimleri başka, yüzleri, konuşmaları başka ve atları başka olan bu savaşçıları, uzaydan gelmiş masal yaratıkları gibi, âdeta dilleri tutularak seyretti.

Tarihte Boğazı at sırtında aşan başka bir millet veya ordu görülmedi. Atlarını denizden, gemilerini karadan yürütenler yalnız Türklerdir.

Daha sonra, 1071 Malazgirt Savaşı'nda da, Bizans ordusunda bulunan Peçenekler, soydaşları Selçukluların tarafına geçmişlerdir.

Peçenekleri yukarıdaki iç mücadeleye sürükleyen sebep, gerilerinden gelen, fakat kendileri de Kuman(Kıpçak)'ların önünden boyuna çekilerek bir kısmı 1048'de Tuna'yı geçmek zorunda kalan Uzlar karşısında mukavemet edememeleri idi.



Rus yıllıklarında doğrudan doğruya "Tork" (= Türk. Diğer şekilleri:Torky, Toruky vb.; nadiren Torkmen = Türkmen. Rusça'da "ü" yoktur), Bizans kaynaklarında ise kısaca "Uz" diye anılan bu kavim, Oğuzlardan bir kısım olup, yukarıda söylendiği gibi, Peçenekleri Volga-ötesindeki yurtlarından atarak orayı işgal etmişler (860-870'ler) ve sonra da batıya geçmişlerdi. 985'de knez Vladimir'in İtil Bulgarlarına karşı açtığı sefere (ihtimal Kiyef knezliği-Oğuz Yabgu devleti ittifakı neticesi) bazı "Tork" unsurlarının katıldığı Rus vekayinamelerinde kaydedilmiş ise de, Ruslarla gerçek temas kurmak üzere onların kütle halinde Kiyef knezliği sınırlarına göçleri, herhalde, 1036'da Peçeneklerin mağlüp olarak Rusya'da sahneden çekilişlerinden sonra vukübulmuş olmalıdır. Çünkü Rus kronikinde Torklarla ilgili bu vasıfta ilk kaydın 1054 yılına ait olduğu bildirilmektedir.



1048 harekatı asıl Uz kütlesinin Dnyeper bölgesine, Kiyef Rusyasının güneyine kadar yayıldığını göstermektedir. Fakat Rus knezleri toplanarak kendi bölgelerinden Uzları uzaklaştırmayı bildiler. 1060 senesindeki ani hücum karşısında yenilerek batıya çekilen kalabalık Uzlar (Bizans tarihçisi Attaleiates'e göre 600 bin kişi) 1065'de Bizans ve Bulgar mukavemetini kıra rak Tuna'yı geçtiler ve Peçeneklerin arkasından, Trakya ve Makedonya'yı yağmaladılar, Selanik'e, hatta Peloponezos'a kadar ilerlediler.

https://pvp-serverleri.forum.st/

CÉDRİC

CÉDRİC
Admin
Admin

Bölüm 4


Bu beklenmedik hadise Batı dünyasını merak ve korkuya düşürdü. Ancak bu süratli istila, bir işgal mahiyetini alamadı. Şiddetli soğuk yüzünden Uzlar arasıda çıkan salgın hastalıklara, onlardan öç almak isteyen Peçeneklerin hücumları eklendi. Uzlar kırıldı. Geri kalan bir kısım Uz Macaristan'a akın teşebbüsünde (1068) başarı elde edemedi. Artık bir kuvvet olmaktan çıkan Uz kalıntıları Bizans ordusuna alındılar, kısmen çeşitli bölgelere dağıtıldılar; Güney Rusya'ya dönenler de Kiyef etrafına yerleştirildiler.



Uz baskısı yüzünden Balkanlara intikal ederek, 1050-1051 yıllarında Bizans'a karşı şiddetli ve başarılı savaşlar veren Peçenekler'in kendilerini toparladıkları görülmektedir. Nitekim Bizans ile şiddetli çatışmaları imparator Aleksios 1 Kommenos zamanında (1081-1091 yıllarında) da devam etmiş ve herhalde bu savaşlar, bazı araştırıcıların dikkatini çektiği gibi, Anadolu'nun Selçuklular tarafından fethini kolaylaştırmıştır. Peçenek başbuğu Çelgil'nüti, yanında Macar kralı St. Laszlö ve kuvvetleri olduğu halde Lüleburgaz'a kadar ilerledikten sonra, savaşta yaralanarak ölümü (1086) üzerine Peçenekler, Tatuş'un başbuğluğunda ve Kumanlarla takviyeli orduları ile Derster (Silistire)'de, 1087'de, İmparator Aleksios kumandasındaki Bizans ordusunu hezimete uğrattılar . 1088-1090 yıllarında devam eden savaşlarda yine imparator idaresindeki Bizans kuvvetlerini yer yer mağlüp ederek, Filibe ve civarından sonra Edirne'ye ve Keşan'a kadar Trakya'ya hakim oldular, 1090 sonlarında Çekmece'ye yaklaştılar.



Bizans imparatorluğu, tarihinin buhranlı anlarından birini daha yaşıyordu. Çünkü Peçenekler Anadolu'daki soydaşları ile işbirliğine girişmişlerdi: 10 yıla yakın bir zamandan beri kuvvetli donanması ile adalardan bazılarını zaptederek Ege denizine hakim olan, Oğuzların Çavuldur boyundan, İzmir Beyi Çakan İstanbul'u zaptetmek üzere Peçenek başbuğları ile temas kurmağa muvaffak olmuştu. Edirne'de Peçenekler, Ege'de Çakan'ın donanması, Marmara sahillerinde Selçuklular tarafından üç ağızlı Türk kıskacı arasına alınmış olan Bizans'ın 1091 ilkbaharındaki durumu, Fatih'in İstanbul'u fethinden hemen önceki günleri hatırlatıyordu.



Durumun ağırlığı dolayısiyle İmparator, Avrupa Hıristiyan dünyasına müracaata başlamış idi ki, bu rica Haçlıların bir an evvel harekete geçmelerini sağlamıştır. Aleksios Batı'dan zamanında yardım göremedi ise de imparatorluğunu bu tehlikeden yine Türklerin eliyle kurtarmayı başardı: Uzların arkasından Balkanlara kadar gelmiş olan Kumanlann Tıugorkan (veya Tugor Han) ve Bönek (Bonyak) adlı başbuğları ile anlaşarak onları, Çakan'ın sahillere yanaşmasını beklemek üzere Meriç nehri kenarında Lebunium (Omurbey mevkiinde)'da karargah kurmuş olan Peçenek kuvvetleri üzerine saldırttı. 40 bin Kuman süvarisinin baskınına uğrayan Peçenekler tamamiyle ezildiler (29 Nisan 1091).



Siyasî tarihleri böylece nihayete eren Peçeneklerden arda kalanlar dağıldılar. Macaristan'a gidenler Peşte çevresinde ve Fertö vilayetinde yerleştirildiler. Bir kısmı da Uzlar ve Kumanlarla karıştı. Balkanlarda kalanlar daha ziyade Vardar nehri boyuna iskan edilmişlerdi. Makedonya'daki Megleno-Ulahlan ile Sofya etrafındaki Şop-Bulgarların Peçenek neslinden oldukları söylenir. Anadolu'da, Sırbistan, Rusya, Macaristan ve Kafkaslarda bazı yer adları ve halk efsanelerinde Peçeneklerin hatıraları yaşamaktadır.



Orta Macaristan'da ele geçen meşhur Nagy Szent Miklos hazinesinin altın kaplan üzerindeki Gök-Türk yazılı Türkçe kitabelerin Peçeneklere ait olduğu, kitabeleri okuyan Gy. Nemeth'in tesbiti ile ortaya çıkmıştır. Ayrıca güney Rusya'da Poltava'da bulunan Perescepine hazinesi de Peçeneklere ait sayılmaktadır.

https://pvp-serverleri.forum.st/

Back to top  Message [Page 1 of 1]

Permissions in this forum:
You cannot reply to topics in this forum